Çatışma, Husi savaşçılarının başkent Sana’ya girip devlet kurumlarını ele geçirdiği 2014 yılında başladı. Bunu takip eden yıllar süren savaş, ülkeyi dünyanın en kötü insani krizlerinden birine itti ve Husileri, demir yumrukla yönettikleri yoksul bir yarı devlet yarattıkları kuzey Yemen’de iktidara sağlamlaştırdı. Son iki yılda çatışmalar büyük ölçüde dinmişti. Kuzeyde Yemen’e sınır komşusu olan Suudi Arabistan, savaştan çekilmek amacıyla Husilerle doğrudan görüşmelere başladı ve çatışmanın çözümüne yönelik diplomatik hamleler yoğunlaştı. Aralık ayı sonlarında Birleşmiş Milletler’in Yemen özel elçisi Hans Grundberg, rakip tarafların savaşı sona erdirme yönünde önemli bir adım attığını duyurdu. O dönemde Husiler Kızıldeniz’deki gemilere saldırmaya çoktan başlamıştı. Ancak Bay Grundberg, o dönemde ülke içinde fiili bir ateşkesin geçerli olduğunu ve Husilerin sonunda kalıcı bir barışa yol açabilecek adımlar atmaya kararlı olduklarını söylemişti. "Otuz milyon Yemenli bu yeni fırsatı izliyor ve bekliyor" dedi. Yetkili, Husilerin barış yolunu izlemesi halinde yetkililerin maaşların ödenmesini kolaylaştıracak ek bir lisans çıkarabileceğini de sözlerine ekledi. Yetkili, eğer bunu yaparlarsa ABD’nin atamayı tamamen yeniden değerlendirmeye hazır olduğunu da sözlerine ekledi. Ancak şu ana kadar Husiler saldırılarını durdurma konusunda çok az ilgi gösterdi. Üst düzey bir Husi yetkilisi Muhammed el-Bukhaiti, sosyal medya platformu X’te, Husilerin "Amerikan-İngiliz gerilimine tırmanmayla karşılık vereceğini" söyledi.
@ISIDEWITH8mos8MO
Masum insanların sürekli sıkıntıya girmesi anlamına gelse bile, size göre barış görüşmelerini stratejik ya da siyasi çıkarlar uğruna engellemek haklı görülebilir mi?
@ISIDEWITH8mos8MO
Hükümetiniz başka bir ülkede barış görüşmelerini engellese ve potansiyel olarak insani krizi uzatsa ne hissederdiniz?